Akdeniz’deki plastik kirliliği, küresel çevre krizleri arasında öne çıkan ciddi bir sorun olarak dikkat çekiyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kıdeyş’e göre, Akdeniz yılda ortalama 229 bin 465 ton plastik atık alıyor ve bu miktarın büyük çoğunluğu deniz tabanında birikiyor. Plastik kirliliği sadece deniz canlıları için değil, insan sağlığı için de büyük tehditler oluşturuyor. Plastikler, besin zincirine dahil olarak balıklardan insanlara geçebiliyor ve çevresel zararların yanı sıra ekonomik kayıplara da neden oluyor.
Bu durum, Nil Nehri gibi büyük su kaynaklarından kaynaklanıyor ve çevre ülkelerden gelen plastik atıklarla daha da kötüleşiyor. Özellikle Mısır, İtalya, Türkiye, Cezayir ve Arnavutluk gibi ülkelerden yıllık plastik atık miktarları oldukça yüksek. Plastik atıkların büyük bir kısmı turizm sektörü ve kıyısal bölgelerdeki insan aktiviteleri nedeniyle artmakta ve bu durum deniz ekosistemini tehdit etmekte.
Küresel çapta plastik kirliliğiyle mücadele etmek için uluslararası işbirlikleri ve anlaşmalar gerekiyor. Prof. Dr. Kıdeyş ve diğer uzmanlar, tek kullanımlık plastiklerle ilgili ciddi önlemler alınması gerektiğini ve nehirlerden gelen atıkların kontrol altına alınması gerektiğini vurguluyor. Çözüm yolları arasında plastik üretiminin azaltılması ve plastik atıkların daha etkili yönetimi bulunuyor.
Bu ciddi sorun, hem yerel hem de küresel düzeyde koordineli eylem ve politika değişiklikleri gerektiriyor. Plastik atıkların azaltılması ve daha sürdürülebilir malzeme kullanımına geçiş, bu krizin üstesinden gelinmesinde kritik rol oynayabilir. Ancak bu, tüm dünya ülkelerinin katılımıyla mümkün olacak bir çözüm yolu.